BATI NİL VİRÜSÜ NEDİR, NASIL BULAŞIR? 11 Kişinin Ölümüne Neden Olan Batı Nil Virüsü İçin Uzmanlardan Uyarı! – Tgrthaber
Yunanistan’da meydana gelen ve günde 123 vaka ile endişeleri artıran Batı Nil Virüsü, 11 kişinin ölümüne neden oldu. Kuleks (culex) türü sivrisineklerden bulaştığı belirtilen ve hayati tehlike arz eden Batı Nil Virüsü, belirtileri ve tedbirleri ile birlikte yoğun bir şekilde araştırılıyor. Peki Batı Nil Virüsü nedir, nasıl bulaşır? Batı Nil Virüsü belirtileri nelerdir? Türkiye’de Batı Nil Virüsü vakası görüldü mü? Batı Nil Virüsü tedavisi var mı? İşte tüm merak edilenler…
Batı Nil Virüsü, sivrisinek ısırması ile bulaşmakta olan bir tür viral enfeksiyondur. Ana konağın vahşi kuşlardır. Özellikle culex cinsi sivrisineklerin ısırması sonucu insanlara bulaşan hastalık, kişiden kişiye direkt bulaşmamaktadır. Kirli sularda ve fosseptiklerde üreyen kuleks (culex) türü sivrisineklerin bulaştırdığı virüsler, insanlar üzerinde ciddi etkiler bırakmaktadır. İnsan hayatını tehdit eden Batı Nil Virüsü, çok sayıda nörolojik semptoma yol açmaktadır. Tek zincirli bir RNA virüsü olan Batı Nil Virüsü, farklı zamanlarda çok sayıda bölgede salgına neden olmuştur. İnsana bulaşma durumu sadece sivrisinek ısırığı ile gerçekleşmektedir.
Batı Nil Virüsü, dış ortama dayanıklı değildir. İnsana bulaşması sadece sivrisinek ısırığı ile gerçekleşmektedir. Fakat nadiren de olsa, kan transfüzyonu ve organ nakli ile bulaştığı da belirtilmiştir. Doğum sırasında ya da emzirme ile anneden bebeğe geçmesi de mümkün olan virüsün, son konak olan insanlara bulaşması durumunda, kuluçka süresi 2 ila 15 gün kadar sürmektedir. Hafif şiddette seyredebilen Batı Nil Enfeksiyonu vakası, bazı durumlarda asemptomatik seyredebilmekte ve hiçbir belirti göstermemektedir. 50 yaş ve üzeri kişilerde hastalığın seyri çok daha hızlı ve etkili gerçekleşmektedir.
Batı Nil Virüsü enfeksiyonunun kuluçka süresi 2-14 gün, sıklıkla 2-6 gün olarak belirtilmektedir. Bu süreç bazı tıbbi sebeplerle bağışıklık sistemleri etkilenmiş kişilerde daha uzun olabilmektedir. Virüsle enfekte olmuş kişilerin çoğunda hiçbir belirti görülmemektedir.
Virüsün bulaştığı bazı kişilerde ateşli bir hastalık tablosu gelişmekte, virüsü almış yaklaşık her 5 kişiden 1’inde de ateşle birlikte ishal, kusma, baş ağrısı, eklem ağrıları, vücut ağrıları ya da döküntü gibi diğer belirtiler gelişebilmektedir. Birçok kişi bu tip Batı Nil Ateşi hastalığından tamamen kurtulabilmekte fakat yorgunluk ve halsizlik haftalar hatta aylarca devam edebilmektedir.
Bazı kişilerde şiddetli belirtiler görülebilmektedir. Kişilerin %1’inden azında ensefalit (beyin iltihabı) veya menenjit (beyin ve omurilik zarı iltihabı) gibi ciddi nörolojik hastalıklar meydana gelebilmektedir. Bu hastalıkların belirtileri genellikle baş ağrısı, ense sertliği, yüksek ateş, oryantasyon bozukluğu, koma, titremeler, nöbetler ya da felç olarak görülmektedir. Ağır seyreden bu hastalıktan kurtulmak birkaç hafta ya da aylar sürebilir. Bazı nörolojik hasarlar da kalıcı olabilir. BNV yüzünden nörolojik tablo meydana gelen hastaların %10’u ise ölmektedir. Kanser, diyabet, böbrek hastalıkları ve hipertansiyon gibi bazı sağlık sorunları bulunan insanlar, ciddi hastalık tablosu nedeniyle çok daha büyük risk altında sayılmaktadır.
Culex türü sivrisineklerden bulaşmakta olan Batı Nil Virüsü enfeksiyonunun tedavisi olup olmadığı merak ediliyor. Batı Nil Virüsü tanısı, klinik belirti ve bulgular sonrası kan ve omurilik sıvısı testleri ile konulmaktadır. Bu testler tipik olarak viral enfeksiyona karşı bağışıklık sisteminin ürettiği antikorları tespit etmekte ve bu şekilde sonuca ulaşmaktadır.
Batı Nil Ateşinin tedavisinde ilaç ve hastalıktan korunmayı sağlayan herhangi bir aşı bulunmamaktadır. Ağrı gibi bazı belirtilerin etkisini azaltmak ve ateşin düşmesi için ise ağrı kesici-ateş düşürücü etkili olabilmektedir. Hafif belirtilere sahip hastaların bir kısmı da tipik olarak kendiliğinden iyileşmektedir. Bazı belirtiler birkaç hafta sürebilmektedir. Daha ciddi vakalarda, genellikle tıbbi bakım ve destekleyici tedaviler için hastane yatışı gerekebilmektedir.
Yunanistan’da artan vakalar ve 11 kişinin ölümüne neden olması üzerine endişe duyan vatandaşlar, Batı Nil Virüsünden nasıl korunmak gerektiği üzerine araştırmalarını yoğunlaştırdı. Uzmanlar ise herhangi bir aşısı ve tedavisi olmayan Batı Nil Virüsünden korunmak için bazı uyarılarda bulunuyor. Özellikle sivrisinek ısırıklarına karşı önlem alınması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, evlerde sinek kovucuların kullanılmasının büyük bir etkide bulunacağını belirtiyor. Bunun yanı sıra uzun kollu kıyafetlerin giyilmesi, kapı ve pencerelerden girişinin engellenmesi gerektiği de uyarılar arasında yer alıyor.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Viroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kenan Midilli, “İstanbul’da daha önce görülmüş vakalar var. Ana taşıyıcısı bir sivrisinek türü olan kuleks. Normalde virüs sivrisinekler ve kuşlar arasında görülüyor. İnsanların yüzde 80’inde belirti göstermiyor. Ancak yüzde 20 insanda yüksek ateş, kırıklık, halsizlik, kusma, baş ağrısı, vücutta döküntüler oluşuyor. 2-6 gün arasında değişen bir hastalık süresi var. Bu konuda yapılacak testler var. Antikor testi yapılabilir. Bulaşan kişilerin 150’de birinde ağır hastalıklar oluşuyor. Sinir sistemi tutulması oluşuyor. Sinir sistemi tutulumu daha çok çocuklarda ve 50 yaşın üzerinde görülüyor. Kronik alkol kullanımı, altta yatan başka hastalıklar, diyabet, hipertansiyon da riskli gruplar arasında. Kovid-19’dan hatırlayacağımız risk faktörleri, çocuk kısmı hariç, geçerli. Açık alandaki aktivitelerde ısırması daha kolay oluyor. Sivrisinek popülasyonunu azaltacak yöntemler var. Ama kişisel olarak sivrisineklere maruz kalmaktan kaçınmalıyız. Kapı ve pencerelerden girişlerini engelleyecek yöntemler kullanılmalı, sinek kovucuları kullanılmalı, uzun kollu giyinilmeli. Bu virüsün aşısı ve etkili bir antiviral ajan yok” şeklinde konuşarak, Batı Nil Virüsüne karşı nasıl önlemler alınması gerektiği üzerine uyarılarda bulundu.
Linkler |